15 Ocak 2009 Perşembe

Republished

Be Kind Reewind with all the mystryses and the fake bodys, die in the solo of the rhims comming out the muzicss of his aoras

fuck it all , fuck this world , fuck everythink that u stand for , dont belong dont insane dont ever give a shit dont ever judge me...

direk gaz direk gaz....
filmin yapımı ama eleştiriler olsada çekimi kaçınılamaz...DIS-SID-ISD-DSI-IDS-ISD...........

Feeel the rhyteeeem böylemi yazılıyo bilmiyorum ama ne kadar ekmek o kadar köfte...

By drakan;Tori amosla başladı herşey diye saçma bişi yazasım geldi çünkü ne yazsam bilmiyorum.şu an hala yastıktan gövdesi olan,kartondan kafası olan bir kıza tecavüz ettim.ve bu kızın ablası ışıldı:Dve sonrakızın gözleri ve kafası patladı:Dve film böle bitti.ii geceler.puhhahaha.



By Pure: Entertain us... Böyle bi şarkı daha vardı, let me entertain you diye. Sanırım, Robbie Williams söylüodu. Arkamda acaip bi sessizlik vardı, hemen arkasından like spinning plates başladı. İddiaya girildi sonra. Bir bardak cinine. Çünkü biz asiyiz ve kötüyüz. nıhahaha!
Bi de aklıma az önce bi şey gelmişti, onu yazıyım diodum ama sonra unuttum, çünkü müzik beni tribe soktu. Müzik derken aklıma müdür geldi.Bizim okulun müdürü çok manyaktı ya. Biz mezun oduktan sonra öğredim ki, yeni nesile kendini okulun bahçesinde tavuk besleyerek, kümes kurmuş adam ya, tanıtmış kendini. İşte ben müdür derken, aslında müziğin de bizim müdürümüz olduğuna karar verdim. Eğer bir evde, sürekli shuffle'da müzik çalıyor ise, bence o evde müzik kontrol ediyordur herşeyi. Herşeyi derken bütün tripleri, anıları yeniden canlandırmayı. Ve tabii ki kokular. İnsan zihninin hafıza kısmı çok acaip çalışıyor. Örneğin, sırf o yemeğin kokusu size iğrenç bir anınızı hatırlattığı için ömür boyu, o tribi atlayıncaya kadar ya da, o yemeği yememeye devam edirsiniz. Tiksinirsiniz falan.
Neyse.

şu anda slipknot çalmasına rağmen .........................................evet baya bir ayrılık oldu ama tamamen doğal sebeblerden ve hiç hoşlanılmayan gecelerden...Ne ddediğimi anlıyomusun ddeden , ifade edilen ritimler , danslar , sürüşler....sakarlık üstüne yaıla bilecek konular sayısız roeltilen etkisinde kalıp bunu gerçege yansıtmalrı hersey dah anet olmayu abaşlamıştı parmaklarımın ardın dan sizlere bakıp esasında çok daha arkasına , çok daha derinlşere bakmak lazım olsa gerek ki bana böyle dşündürüyor ... ney se bu ara türkçe karakterler kullan mak o k daark zor ki anlamattaman neyse bunları yazdık çayzıları yazamıyordum ama biraz önce bi ksinti yaşanmasına rağmen oldu.. neyse sikik bir karlı gündü ..soğuktu ..uyudu... yalnızlıktı.....

what time is it..?

Osur bizi...osurrrr biziiiii nar-i ney neşliğinde...

Ne zaman alkol muhabbeti olsa, yani hani alkol sınırı denen bi şey vardır ya, o aşıldğındahiç iyi şeyler olmuyor. Mesela suratlar asılıyor bazen. İnsan sıkılıyor, gidip televizyon izlemek daha cazip hale geliyor bence. Ayrıca iki adet sigara kalmış. Şimdi ben onu saklıcam hihihi, sabaha içiciizzz diye.

Bi duman uzattım. Kabul etmedi. Biraz bekledi dumanı uzattığımda. Sanki bekle, der gibiydi. Ama insan somut bi şeyler bekliyor. Uykum geldi aslıdna benim. Saat 3 olmuş. Tek isteğim, tvnin karşısında uzanmak. Ama aynı kafada değiliz. Frekanslarımız tutmuyor şu an.

Hep Audioslave in doesnt remidme sinden sonra başka bir şarkı başlamasını beklerdim ama şu an da çok sevdğim bir parça bazı şeylerin üstünde olup esasında yakılan sigaların hepsinin onları yakıp bitirdiklerin farkın varmalarına kadar böyle sürüp gidermiş ...değişkenler içinde yaşamak , o na ayak uydurmak.....sigaranın etkisinde ki usanmış cigerler ama hala onu içmekte diretiyorlar hepsi sıkılmalara , sabah 4buçukta dışarı fırlayıp nefesa alamadığın için en yakın sağlık merkezine gididp yardım istemek ...bu bir defa gelir insanın başın aeğer bir daha gelirse herşeyin sonuna gelindiğin tespitriş oolur....





































La vie en rose....

Hiç yorum yok: