25 Kasım 2008 Salı

A Fairy Tale


Soğuk bir ankara gecesi , klimalı arabanın klimasını açıyo diye bilirken esasında kaloriferi açmak ve salakça ısınmasını bekleyip , hazırol da türk sanat müziği söyleyen genç neferin sahte yüzüyle 20h15 civarlarında yalanlardan , darlanmalardan yıpranmiş maskesiyle , arbanın önünden geçeken hissettirdiği heycanı arabaya kadar taşıyışı ve içerde belki de kafasının çok yoğun oluşundan yada artizlikten selamsız biraz zor sabahlı merhaba ile aynı anda ''Canim Nasilsin?'' telefonu eşliğinde irkilip sanki bi ürpermeyle napcanı şaşırip , şehrin karanlıklarına ama bi o kadar canlı sokaklarına karışmışlar.
Önce bi konser sonra bir bar sonra da canlı muzik eşliğinde gece akıp giderken , sahneye güzel bi yerden bakan masa etrafında buzlu votka ve birayla daha neşelenilen ortam da , küçük kıskançlıklar havası yaratıp küçük kurlarla gecenin sonun da genç neferi bırakıp yollarına devam edip sonsuzlugun verdiği out of time sayesinde daha enerjinin bitmediğini anlayıp belki biraz ısrarla gece gidilen evde , bir kaç bira daha biraz muzik biraz sigarayla ilginç bi era olu vermiş...
Suratlardan hiç düşmeyen gülümsemeler le , yorgun olsalar bile , mutluluğun verdiği hazla içine biraz tuz biraz biber katarak kuzuların sessizliği eşliginde paprazilerden kaçarak yeni bi dünya yaratı vemişler.
Karşiliklı yapılan jestlerin , birlikte yapılan günlük işlerin , cin-toniklerin , şarapların , mezzalunada güzel italyan şarabıyla yenen romantik yemeklerin , küçük kırmızı amfetlerin heycanında yapılan eserler hiç bitmicek sanmışlardı ........ Daha önceleri çok canı yamış olup hayatının en büyük travmasi haline gelmiş olan nervozu tekrar semptomlar göstermeye başlamış ama bu sefer daha fazla acıtıyomuş canını , ruhunu , perisini...
Zaman gelmiş , çok yanliş anlamalarla karşılaşmışlar , ikileme girmişler , kendileriyle çelişmeye başlamışlar , kara bulutlar çökmüş üstlerine , çok üzmüşler birbirlerini.....O yarattıkları dünyayı bırakmışlar bi kenara.Yeni ufuklara yelken açmışlar ama bu sefer yalnız başlarına.
Yeni yerler yeni şeyler keşfederken aldıkları haz , hisslerinin tamamlanmayışı , frustrasyon , ve bu tanıma uycak en güzel sözlerin vega nın çok anlamlı bir şarkısında ; *yastığına senin sarılıp kokunla uyumuşum üstüm açılmış, ürperirken sabah olmuş , "uyan" dedi bir ses, "uyan,o burada" , uyandım, aradım, bulamadım , suçum neydi?neden böyle oldu?bu sabah bir umut var içimde; nasıl olsa geri gelirsin diye , her şey yerli yerinde yine , bu sabahların bir anlamı olmalı..* dizelerinde olduğu gibi onları tatmin etmiyorumuş bu.....

Hiç yorum yok: